28 Şubat 2010 Pazar

"Yunus Emre, Pessinus, Sivrihisar" Gezisi

Ankara ve yöresi, sınırlarında yaşayan insanlar tarafından nedense değeri ölçüsünde bilinmez. Hadi yazın Ege’ye, Akdeniz’e gitmek kaçınılmaz ancak şu mevsimde (Şubat 2010) kapalı ortamlardan, AVM’lerden uzaklaşıp 1-2 saat ötenizde tarih ve doğanın içiçe olduğu yakın çevremize neden gidemeyiz? Cevap herhalde sorunun içerisinde!! Bir günlük bu seyirdeki rotamız Ankara’nın batısına olacak. İlk hedef Yunus Emre külliyesi, ardından Mihalıççık ve Beylikova ilçeleri, nihai olarak Sivrihisar ilçesi ve hemen buranın yanıbaşındaki Pessinus antik kenti ya da diğer adıyla Ballıhisar. Yani Ankara’nın batısına doğru küçük bir kement atacağız.

20 Şubat 2010 Cumartesi

Gökova Körfezi'nin İncisi "Akbük Koyu"

Geçen yaz, ağustos ayının sonlarında, Köyceğiz’den yola çıkıp önce Akyaka’ya ulaştığımız, oradan da Ören’e giderek noktaladığımız günübirlik, güzel gezimizden aklımızda kalan – kuvvetle muhtemel bir daha da hiç aklımızdan çıkmayacak- çok özel bir yer bu yazımızın konusu olacak; "Akbük Koyu".


Muğla’nın Ula ilçesine bağlı şirin bir sahil beldesi olan Akyaka’yı geçtikten sonra, oldukça dar ve kıvrımlı olmasına karşın sağımızda yemyeşil çam ağaçları solumuzda ise eşsiz Gökova Körfezi’nin manzarası eşliğinde seyahat etmemize imkan veren sahil yolunu takip ederek Ören’e doğru ilerlerken bu koyun varlığından bile haberdar değildik aslında. Bir yandan yolun tadını çıkararak ilerlerken diğer yandan böylesine özel bir doğaya sahip olan buralara neden daha önce gelmedik diye hayıflanıyorduk.

Isparta Gezisi

Isparta ve yöresini gezme düşüncesi uzunca bir süredir aklımızdaydı. Yıllar önce rotasını tam olarak hatırlayamadığım bir Isparta geçişi yapmıştık ama gerek havanın aşırı yağışlı olması daha da önemlisi geçiş vaktinin geceye denk gelmesi nedeniyle hatırlayabildiğimiz pek bir şey yoktu. Bu sefer sadece bir gün öncesinden karar vermiştik ve herkes yılbaşı akşamı yorgunluğundayken, ailece 2010 yılının ilk günü sabahın 07.30’unda yola çıktığımızda senenin ilk keşfi başlamıştı.

Türkiye’nin dört bir yanında hemen her gün gezilecek yeni bir yerin açığa çıktığı (yaklaşık 15 tv kanalında yayınlanan gezi programlarının sayesinde!) bir dönemde tv’de Isparta ve yöresini bir türlü göremediğimizi söylemeliyim. Tek bir istisna ile; o da Eğirdir. Tabii ki Eğirdir çok güzel ama yola çıkmadan düşüncemiz, Isparta ve çevresinde en az Eğirdir kadar görülmesi gereken bir sürü yerin var olduğuydu.